İnsanlar, belli yaşa kadar sürekli bahaneler ve suçlamalarla hayatlarındaki ve kendilerindeki eksiklikleri, yanlışları örtbas etmek için bir çok şeyi kullanırlar
Aile, çevre, yaşanılan çoğrafya ve bir çok daha şey...
Bunlar gençlik dönemi ağırlıkla her yaş ve her dönem hayattaki mutsuzluk ve başarısızlıkları açıklamak için kullanılır ve türlü bahanelerin en geçerli kaynakları olurlar. Başarısızlık ve mutlusuzluk sebeplerimiz olarak aile, çevre ve coğrafya hep bir şekilde bahanedir bizim için.
Orta yaşlara doğru giderek bahaneler üretme çabası daha azalır ve insan görece kendine döner ve kendinde aramaya başlar sorunların kaynağını ve başarısızlık ve mutsuzluk sebeplerini.
Er ya da geç bu dönemle birlikte anlaşılan temel şey, çevre ve coğrafya bir yana aile bahanesinin çok anlamsız ve gereksiz olduğudur hayatımızdaki başarısızlık ve mutsuzlukları açıklamada.
Evet, anne ve baba buna ek olarak kardeş ve akrabalar hayatımızı çok derinden etkileyecek şeyleri bize verirler, özellikle 20 yaşlarına kadar, ama 18-20 yaşından sonrası için aile ve kardeş bahane olmaktan çıkacak kadar uzaklaşmış olmalıdır hayatımızdan.
Burda temel şey, bizim hayatımızdaki maddiyatla olan ilgili şeyler kısa paradır ve paraya saygı duymayan ebeven çok azdır.
20'li yaşından itibaren ailesine karşı maddi becerilerini ve gücünü gösteremeyen herkes başarısızlık ve mutsuzluğunun kaynağı olarak dönüp dolaşıp anne baba ve kardeşleri gösterirler ve işin acı tarafı bu yaparken de ebeven parası yerler/yeriz.
Bu çelişkili durumu maalesef hepimiz dönem dönem yaşıyoruz ve maalesef bunu sürekli yapanlarımız da var ortaya yaşa hatta ölene kadar.
Oysa eğer bir ailede ebevenler sizi psikolojik hastalıklara yakalanacak örseleyip istismar etmemişse ve size belirli imkanları, kaynakları sağlamışsa o ebeveyn ve kardeşlere söyleyecek pek sözünüz olamaz.
Çünkü; ortalama 20 yaşından sonra her sağlıklı birey zamanını çok disipli ve çalışkan şekilde üretmeye ve para kazanmaya ve hatta paylaşacak kadar çok şey kazanıp bununla beraber kendini ruhen ve bedenen ailesinden daha fazla eğitecek kadar zamana ve imkana sahiptir.
Bu bizim gibi ekonomik krizlerde boğuşan bir üle için bile geçerlidir.
Yani zamanını akıllı telefon veya kafelerde veya arkadaşlarıyla dışarda veya evde odasında boş boş harcamadan başarılı işler yapabilecek şekilde verimli kullanmak 20 yaşını geçmiş her birey için gayet mümküntür.
Bunun aksini iddia etmek pek mümkün değil.
O zaman, özgürleşmenin ve iyileşmenin temel yolunun aile ve çevre bahanesinden kurtulmak olduğunu hepimiz görmemiz gerekir.
Bu özgürleşmeyi ve iyileşmeyi de sadece maddi olarak da görmemek gerekir. Zihninden ailesiyle olan kavgasını, beklentisini ve tüm eleştirisini atan her birey büyük bir yükten de kurtulmuş demektir.
Bunu başarmak çok zordur evet; çünkü aile bahanesi herkes için en kolaydır ve giderek bir alışkanlık halini alır çoğu zaman ve her zayıf ve başarısız mutsuz ruh maalesef ilk önce aile bahanesine sarılır. Tıpkı her sahtekarın ilk önce vatanseverlik ve dine sarılmayı seçmesi gibi bu coğrafyada..