Kişisel Gelişim Yazarları Nelere Dikkat Etmeliydiler?

, , No Comments


Her şeyden önce kişisel gelişim yazarları, büyük bir bilgiçlik üslubu ve hayatı çok iyi bilme edalarıyla hitap etmemeliydiler okurlarına; kitaplarını mutevazı, gerçekçi ve makul bir üslupla yazmalıydılar. Ve en önemlisi bir kitapla insanların hayatlarına fütursuzca müdahale etme konusunda kendi sınırlarını yani hadlerini çok iyi bilmeliydiler. 

 

Bu ölçülü ve mesafeli yaklaşımı da baştan okurlarına iyice söylemeli ve hissetirmeliydiler. Ve onların mevcut hayat gerçeklerinin kendi kişisel gelişim kitaplarında kendilerinin anlattıkları yöntemlerden daha bağımsız başka özel veya genel gerçeklerle şekilleniyor olduğunu, dahası insanların doğal yaşam çizgilerinin onların anlattıkları kişisel gelişim metotlarının dışında daha çok, kişiden kişiye göre değişen farklı etkenlere bağlı olarak gelişebileceğini kitaplarının en başından başlayarak insanlara anlatmalıydılar.



Kısacası, yazarlık mesleği anlamında bu alanda iş yapan, bu işten para kazanan yazarların veya eğitim veren kişisel gelişim koçlarının yani bu alanın profesyonellerinin, modern insan için “başarılı ve mutlu bir hayata sahip olma” denilen son derece göreceli bir konuda mutlak doğrular ve bu doğruları sağlayacak yöntemler üretme çabasında olmadıklarını ve tamamen kendi yaşamlarından çıkarımlarını anlattıklarını ve "hayatın sırrını" bilmediklerini baştan okurlarına iyice belirtmeliydiler. 

 

Çünkü en basit anlamda kitabı yazan kişinin hayat yargıları, geçmişi, içinde bulunduğu aile ve çevre şartları ve içinde bulunduğu gelecek algısı kısaca yaşam motivasyonu ve bu yöntemleri uygulama biçimi onu okuyacak okurlarla bir olamayacağını baştan belirtmeliydiler. Çünkü birisi üzerine kitap yazacak kadar hayata hakim olduğunu düşünürken diğeri ise, yani okur ise henüz hayata dair merak ettiklerini başkasından öğrenme çabasında olan kişidir.


0 yorum:

Yorum Gönder