Yeni nesil dünyayı daha yakından takip edebildiği için Türkiye'de olmaktan hatta doğmaktan dolayı çok mutsuz.
Bulunduğumuz coğrafyadaki siyasi kavgalar, savaşlar, ekonomik sıkıntılardan ve olmayan özgürlüklerden memnun olmadıkları için son dönemde bunu "Coğrafya kaderdir" şeklinde ifade etmeye başladılar.
Birisi de en sonunda sanki buna tepki olarak "anne baba kaderdir" demiş ve kaderci bir bakış olmadığı için bana daha mantıklı, anlamlı ve etkileyici geldi. Özellikle herkesin ağzına sakız olan "coğrafya kaderdir" sözünün giderek zihnimize kazınmaya çalışıldığı şu dönemde farklı bir bakış açısı sunuyor...
Evet, bunu diyen arkadaş haklı aslında coğrafya tek başına bir kişi için kader değildir, anne ve babanız yani aileniz daha çok kaderinizdir. Çünkü generik olarak ve sonrasında onlarla yaşarken bir çok şeyi alıyorsunuz ve tüm hayat vizyonunuzu, derslerinizi ve yapabileceğinizin sınırlarını aile içinde uzun süre çiziyorsunuz
Eğer, siz bunu erken yaşta görüp hayatınızla ilgili bazı gerçekleri zamanı geldiğinde özellikle 18 yaşından sonra hızla değiştirmeye çalışmazsanız, evet maalesef iş bu sefer "coğrafa kaderdir" bahanesine kadar iniyor ve bu çok kötü bir tanımlama olacak ama sizi zayıflıkları güçlü yanlarındna çok fazla olan pes etmiş ve mutsuz insan yapıyor..
Türkiye'de ve dünyadada insanlar ağaçta veya toprakta yetişmiyor, herkes bir anne ve babadan oluyorlar. Anne ve babanızdan siz geçen yanlış ve zayıf şeyleri erken yaşta görüp tüm zihin kodlarınızdan atmaya bakın. O zaman göreceksiniz ki siz çok çok güçlü ve başka bir çok yanı olan bir insan olacaksınız.
Maalesef bizi biz yapan şeyleri, anne ve babamızdaki genlerden ve onlarla yaşadığımız süreçte ailemizle yaşadığımız yıllardımızdaki onlardan gördüklerimizden alıyoruz.
Yani kaderimiz diye baktığımız her şey, ailemizde anne baba veya kardeşlerimizle yaşadığımız süreçte bizi şekillendiren şeyler aslında.
Coğrafya ile kast edilen kader, yani çevresel şartlar ise, daha uç şeyler için geçerli olmalıdır, mesela Gazze'de yaşamak gibi ve burada "coğrafya kaderdir"den kast edilen şey, kişinin ekonomik ve özgürlük sınırlarıdır... Yani Gazze'de yaşıyorsanız kabul edilebilir ölçüde özgür değilsindir ve ekonomik şartlar hep bir sınırdadır ve hayatınız tehlikededir. Buna rağmen insanlar farklı o coğrafyadan umulmayan imkanları gene insan çalışarak ve mücadele ederek kazanabilir. Yeterki ailesine biat etmeden ve onlardan zayıflıklar almadan hayata bakabilsin.
Sonuç olarak, "coğrafya kaderdir"den kastımız kısmen olmalıdır
ve hayat tamamen sadece ekonomi veya özgürlük de değildir. Hayatta insanı
mutlu ve iyi kılan başka şeylerde vardır, coğrafyanın sunduğu ekonomik ve
özgürlüklerden başka ; aklen ve bedenen sağlıklı olmak, kendini sevmek, kendine inanmak, iyi olmaya inanmak, sevdikleriyle
olmak veya sevdiği şeyleri sahip olmak için çalışmak. Kısaca idealist olmak vb. bir çok şey vardır mutluluk için.
Çünkü; eğer sadece "coğrafya kaderdir" dersek, o zaman Finlandiya veya İsveç'te neden doğmadığımızı düşünecek, bunu tamamen hayatımızın asıl meselesi yapıp, sürekli isyan modunda olacağızdır. Bu ise, bizi sadece kişisel bir buhran içinde yaşatır ve hiçbir şey yapmak istemeyiz kendi hayatımız için.
Tersinden bakarsanız, eğer iyi bir ailedeyseniz bu sizin için en güzel kaderdir aslında. Değilseniz de, dışarda kendinize başka kuracağınız ve tamamen kendinize ait bir yeni ve iyi bir hayat seçeneği de hep vardır 18 yaşından sonra.
Yeter ki, erken yaşta sahip olduğunuz imkansızlara ve anne babanızın kötü yönlerine isyan etmeyin ve kendinize ve mücadelenize haksızlık etmeyin ve en güzel şeyleri hak ettiğinize inanın ve daha çok üretmek, paylaşmak için çalışın ve yıllarınızı boşa harcamayın.
Kader dediğimiz şey, bir şeylerin birikerek ulaştığı sonucun adı aslında.. Biz yıllar içinde yaşadığımız ailemiz veya çevremizden birike birike oluşan şeylerin kötü bir sonucunu yaşadığımızda ona karşı kader deriz. Aynı şekilde bu kader üst üste konarak gelişen iyi bir sonuçta olabilir. Bu da kaderdir..
Kötü sonuçları ve mevcut durumlara değil, iyi sonuçlara ve mevcut iyi şeylere de kader diyebiliriz. Demek oluyor ki, kaderimiz bizim özverili ve dürüst ve iyi çabalarımızın sonunca iyi de olabilir. Buna inancımızı korumak zorundayız eğer iyi bir insan olmak istiyorsak.
Evet siz onlardan bağımsızlığınızı elde edene kadar kaderiniz bir anlamda anne babanız ve onlardan aldığınız gen ve onlarla yaşarken elde ettiğiniz kişilik özellikleridir. Ama bunları reddetmekte büyük oranda sizin elinizdedir. Çünkü reşit olduktan sonraki yıllardaki çabalarınız ve yapacaklarınız anne ve babanızdan aldıklarınızdan sizi farklı bir yere götürecektir.
Yeter ki buna inanın ve hayatınıza dair yapacağınız şeylerin büyük ve belirleyici kısmının size ait olduğunu görün.
Beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz
0 yorum:
Yorum Gönder